EY Mobilite Tüketici Endeksi 2023 raporu yayımlandı. EY raporuna göre, yüksek yakıt maliyetleri tüketicileri elektrikli araç satın almaya yöneltiyor. Elektrikli araçlara yönelik talep hızla artıyor, küresel olarak araba satın almayı planlayanların yarısından fazlası (%55) elektrikli araç almayı planlıyor. Elektrikli araca sahip olmak isteyenlerin en büyük endişesi ise şarj istasyonu eksikliği olarak öne çıkıyor.
Uluslararası danışmanlık, denetim ve vergi şirketi EY’ın (Ernst & Young) Mobilite Tüketici Endeksi 2023 raporuna göre, artan yakıt maliyetleri ve çevresel endişeler nedeniyle uygun bütçeleri ile öne çıkan elektrikli araçlara ilgi artıyor. Otomobil satın almayı planlayanların yarısından fazlası, tercihini elektrikli araçlardan yana kullanıyor. 2020’de başlatılan ve her yıl küresel otomotiv trendleri hakkında içgörü sağlayan EY Mobilite Tüketici Endeksi’nin en güncel versiyonu; araç satın almayı planlayanların %55’inin önümüzdeki iki yıl içinde tamamen elektrikli veya hibrit bir araç almayı planladığını ortaya koyuyor.
Daha da önemlisi, elektrikli araç (EV) almayı planlayanların motivasyon kaynağı ilk kez çevresel endişeler yerine yüksek yakıt maliyetleri olarak karşımıza çıkıyor. EY araştırmasında, elektrikli araç tercihinde öne çıkan etkenlerde %38 oranıyla ilk sırayı yüksek yakıt maliyetleri alıyor. Araştırmaya katılanların sadece %12’si sürdürülebilirliğin ulaşım modeli seçimlerini etkileyen bir faktör olduğunu söylerken, %28’i ise ilk sıraya çevresel endişeleri koyuyor.
Daha uygun fiyatlı elektrikli araç modelleri piyasaya sunuldukça satın alma maliyetleriyle ilgili endişeler azalırken, yanıt verenlerin %31’i için en büyük endişe elektrikli araçlara yönelik şarj istasyonlarının yeterli olmaması yönünde.. Daha da önemlisi bu durum, elektrikli araç şarj istasyonların varlığının en büyük endişe kaynağı olarak gösterildiği ABD, Çin, İngiltere ve Almanya gibi ülkelerin dahil olduğu birkaç pazar için de geçerli.
Ayrıca EY Mobilite Tüketici Endeksi 2023 raporuna göre, beş farklı tüketici segmenti tanımlanıyor. Segmentler, EV’ye şüpheci yaklaşanlar (EV Skeptics), EV’ye ilgisi olmayanlar (EV Reluctants), EV konusunda ikna edilebilir olanlar (EV Persuadables), EV satın almayı düşünenler (EV Considerers) ve EV meraklıları (EV Enthusiasts) olarak değişen bir dizi tutum ve özellik içeriyor. EV meraklılarının payı 2021 yılından beri düzenli artış göstererek, 2023 yılında %13’e ulaşırken; EV konusunda ikna edilebilir olanların ve EV satın almayı düşünenlerin payının azaldığı dikkat çekiyor. Bu durum, bize bu segmentlerde yer alan bazı tüketicilerin EV meraklılarına dönüştüğünü gösteriyor. Öte yandan, EV’ye şüpheci yaklaşanların ve EV’ye ilgisi olmayanların oranında ise %2’lik bir artış gözlemleniyor. Tüm bunlar, hem olumlu hem de olumsuz şartlar oluştururken elektrikli araç satıcılarının ve orijinal ekipman üreticilerinin (OEM), tüketicilere karşı ekstra çaba göstermesini gerektiriyor. Segmentlerin demografik dağılımına göre ise, genç kuşak EV konusunda genel olarak daha hevesli olarak gözükürken, EV meraklıları segmentine doğru ilerlediğimizde boomer ve X kuşaklarının daha düşük bir oranda (%28) yer aldığı görülüyor.
EY Türkiye Mobilite Sektör Lideri ve Şirket Ortağı Serdar Altay, EY Mobilite Tüketici Endeksi 2023 raporuyla ilgili olarak şu değerlendirmelerde bulundu:
“Artan yakıt fiyatları, elektrikli araç satın alma konusunda ilk kez en önemli motivasyon olarak kaydedildi ve bu yıl özellikle İsveç, Japonya ve ABD gibi birçok ülkede en büyük artış görüldü. Yaşam koşullarının zorlaşması, tüketicilere bir elektrikli araç satın almanın kendileri için en iyi seçenek olduğunu göstermeye başlıyor ve potansiyel otomobil tüketicilerinin yarısından fazlası bir elektrikli araç satın almayı düşünüyor. Bununla birlikte, rapor aynı zamanda son yıllarda hükümet teşviklerinin de elektrikli araçların benimsenmesinde büyük bir rol oynadığını ortaya koyuyor. Ancak yakıt fiyatları kademeli olarak düşüp daha uygun fiyatlı seviyelere geri döndükçe, EV üreticileri için asıl zorluk, tüketicilerin elektrikli araçlara olan talebinin devam edip etmeyeceği ve yakıt fiyatlarının düşmesi durumunda ne gibi önlemler alınması gerekeceğidir. Aynı şekilde, talep ve güven yüksekken otomobil üreticileri ivmeyi korumak adına tüketicilerin endişelerini gidermeye başlamalıdır.
Elektrikli araçların geleceğine doğru ilerlemeye devam ederken, şarj altyapısı aşılması gereken çok önemli bir engel olmaya devam ediyor. Üreticiler, enerji şirketleri ve hükümetler arasında her düzeyde iş birliği, yollara çıkan elektrikli araç sürücülerinin ihtiyaçlarını karşılamak için gerekli olacaktır; aksi takdirde, elektrikli araçlara geçiş durma noktasına gelebilir.
Türkiye pazarına bakıldığında ise durumun dünya pazarına paralel olduğu gözlemleniyor. Türkiye’de 2021 yılına göre, %188’lik artışla toplam 8.210 adet elektrikli otomobil satışı gerçekleşti. 2021 yılında toplam 2.849 adet satılmıştı. Vergi oranlarındaki artışın, kur artışının, pandemi sürecinin ve yarı iletken malzemelerin tedariğinde yaşanan sorunların pazara etkisi olumsuz olsa da 2022 yılında elektrikli araç satışları, 2021 yılına göre yaklaşık 3 kat artış gösterdi.
Diğer taraftan artan satış adetlerine ek olarak şarj altyapısındaki gelişmelere ve kapasitedeki artışlara rağmen, Türkiye’de tüketicinin motivasyonunun halen şarj sorunu nedeniyle baskılandığını söylemek mümkün. Şu an itibarıyla özellikle metropollerde elektrikli araçların şehir içi ulaşımda daha tercih edilebilir olduğu; buna karşın şehirler arası yolculuklarda ise tüketicinin elektrikli araç tercihinde çok daha temkinli olduğu gözlemleniyor. Bu durumun da elektrikli araçların daha çok ikinci araç olarak tercih edilmesine neden olduğu söylenebilir.”
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı